
Gözlerim doldu, ozamanki mutluluğumuz nekadar güzel ve safmış.Nekadar mutlu ve şanslı bir çocuk olduğumu şimdi anlıyorum. Şehirde yaşayan her ailenin mutlaka bir köyü olmalıki çocuklar özgürlüğün tadına varsın. Şimdiki çocuklar hayvanları resimlerde görerek büyüyor.Neyse...
Kahvaltıdan sonra çantalarımızı hazırlayıp, arkadaşlarla buluşup hemen bütün akrabaları dolaşıp harçlık ve şeker almanın heyecanına düşerdik.Mendiller, çeyizlik patikler, peynir şekerleri, kabuklu fıstıklar, akide şekerleri, lokumlar vardı ozaman şimdiki gibi çukulatalar fazla yoktu. Ve hemen çok yakın mesafedeki annemin köyüne giderdik ablamla, annanemde güzel bayram yemekleri yapmış akşam yemeğine annemle babamın ve diğer teyzelerimin gelmesini beklerdi.
Babaannem harika bir pasta yapardı ve bu pasta sadece bayramlarda yapılırdı şimdi bu pastaya amonyaklı pasta diyorlar, bu bayram geleneği babaannem vefat edinceye kadar sürdü. Anneler toparlayıcı oluyolar ve bu sebeble bence ailede aslında kadın evin reisi. Orta okula kadar bu güzellikleri yaşadık sonra şehirde bayramlarla tanıştık ve artık büyüdük.
Oyıllar hafızamda çok güzel günler olarak kazılı.Onlarıda anlatıcam zaman zaman...
İçinizdeki çocuk hiç büyümesin ve güzel geleneklerimizi çocuklarımızada öğretelim ve yaşatalım Bayramımız mübarek olsun...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder